Çamlı, Marmaris'in hemen yanı başında, huzur dolu ve zamanın unutulduğu bir köydür. İki kıyı
arasında uzanan ve denize dökülen çay olan Azmak, doğanın eşsiz bir armağanıdır. Bu çayın kıyıya
döküldüğü yer, nadir bulunan kum türüyle ünlü Sedir Adası'nın ziyaretçi akınına uğrayan bir noktadır.
Tur otobüsleri buraya yolcularını bırakırken, tekneler ise adaya doğru yol alır. Mayıs'tan Ekim'e kadar
olan dönemde, Çamlı iskelesinden Sedir Adası'na tekneler kalkar. Ayrıca, Akyaka'dan hareket eden
günlük turlar da adaları ve çevredeki koyları gezmek isteyenleri ağırlar.
Köy, sabah güneşini ilk olarak gören tarafta yoğunlaşmıştır. Prefabrik yapıların sayısındaki artışa
rağmen, yaklaşık üç yüz hane ve binlerce kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapar. Bir kooperatif sitesi,
yaklaşık 30 yıl önce köye yerleşenler için bir ev sahibi olma fırsatı sunar. Bu site genellikle emekliler
tarafından tercih edilir.
Köyde hayvancılığın yanı sıra tarım ve turizm de önemli faaliyetler arasındadır. Sağlık evi, berber, köy
kahvesi, açık hava düğün salonu, oyun parkı, iskele ve marangoz atölyesi gibi temel hizmetler köyde
mevcuttur. Turizmin gelişiminde büyük katkı sağlayan merhum Turgut Özal'ın açtığı cami de köyün
önemli simgelerindendir.
Fırın birkaç yıl önce kapanmış olup yenilenmesi beklenmektedir. İlköğretim okulu kapanalı uzun
zaman olmuş ve öğrenciler genellikle başka bir köyde eğitimlerini sürdürmektedir. Köyde ATM, PTT
şubesi, manav veya kasap gibi işletmeler bulunmamaktadır.
Köydeki atmosferi belirleyen en önemli unsurlardan biri ise kendine özgü lezzetleri sunan köy
lokantalarıdır. Yöresel lezzetlerin merkezi olan Çamlı, Marmaris ve çevresinden gelenlerin hafta sonu
kaçış noktasıdır. Burası, keşmekeşten uzaklaşmak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir
noktadır.
Çamlı'nın kumsalları ve kayalık koyları, Marmaris ve çevre köylerin sunduklarının
ötesinde bir egzotizme sahiptir. Köy, denizle buluştuğu noktada küçük bir iskeleye
sahiptir. Özel yatlar genellikle koyun içlerine girmemekte, çünkü kıyılar sığ ve yatlar
genellikle köyün batısında kalan koyların keyfini çıkarmaktadır. Örneğin, İngiliz Koyu,
Karacasöğüt'teki marinasından dolayı popülerdir. Datça Yarımadası'nın karadan
ulaşılması zor olan kuzey koylarını en iyi bilenler genellikle yat sahipleridir.
KÖMÜRLÜK KOYU
İskelenin hemen ardındaki ilk girintidir. Çamlı iskelesinden ayrılıp yaklaşık 500 metre
ilerlediğinizde, genellikle yol kenarında birkaç aracın park ettiği bir noktaya ulaşırsınız.
Aşağıya inen dar patika, birkaç dakika sonra köy halkının sıkça kullandığı dar bir plaja
çıkar. Plaj, sadece iki veya üç aileyi ağırlayacak kadar uzun ve ancak şezlong
yerleştirmeye uygun kadar derindir. Tabii ki, kimse ana yoldan aşağı inen çalılık dolu
patikada şezlong taşımaya cesaret edemez, ancak kamp sandalyeleri iş görebilir.Koy,
düzenli ziyaretçileri tarafından temizlenmeye çalışılsa da, gerçek sahipleri olan kestane
ağaçları tarafından hakimiyet altındadır. Dikkatlice bakarsanız, kestanelerden arındırılmış
bir alan bulabilirsiniz. Ancak yine de deniz ayakkabıları şarttır; deniz kestanelerinden
kaçarken kaygan taşlar yüzünden ani bir iniş yapabilirsiniz.
SEDİR ADASI
Sedir Adası, antik çağlarda Kedrae veya Cedrae olarak bilinir ve Karya'nın önemli bir
kentidir. Karya kral ailelerinin yazları burada geçirdiği bilinmektedir. Ada, Rodos
Peria'sının önemli kasabalarından biri olarak da kabul edilir. Tarihsel olarak MÖ 6.
yüzyıldan itibaren izlenen gelişimiyle, Karya birliğine katılan ve daha sonra Attika -
Delos Deniz Birliği'ne giren Kedrae, önemli bir yerleşimdi.
Bugün, Sedir Adası Doğu Roma Dönemi'nden kalma kalıntılarla doludur. Kentin
tiyatrosu, kutsal alanları, konutları ve limanı gibi birçok yapı, surlarla çevrili alanda
bulunurken, nekropol alanı ve diğer sivil yapılar adanın doğu yakasındadır. Ada, MS 15.
yüzyılın başlarında Osmanlı egemenliğine girdi ve günümüzde bu tarihi kalıntılar,
ziyaretçiler için önemli turistik yerlerdir.
Sedir Adası'na ulaşım genellikle Muğla'nın Ula ilçesine bağlı Çamlı Köyü limanından
sağlanır. Günübirlik gezi tekneleriyle ya da Marmaris'in Çamlı Köyü'nden hareket eden
teknelerle adaya ulaşmak mümkündür.
Ada, adını eskiden adayı kaplayan sedir ağaçlarından almış olsa da, günümüzde adada
bu ağaçlardan eser kalmamıştır. Ancak Kleopatra Plajı olarak bilinen kumsalı, özel bir
jeolojik oluşum olan kalker damlacıklarıyla dikkat çeker. Sedir Adası, tarih ve doğal
güzellikleriyle ziyaret edilmesi gereken önemli bir destinasyondur.
İNCEKUM PLAJI
Sedir Adası'ndaki altın kumlarından esinlenerek adını almış ve yaz aylarında karadan
yüzlerce ziyaretçiye, denizden ise onlarca tekneye ev sahipliği yapıyor. Plaj, köyden
tanıdık bir çift tarafından işletiliyor ve serin içeceklerden, nefis tostlara ve gözleme
çeşitlerine kadar birçok atıştırmalık sunan bir büfeye, piknik masalarına, tuvalet/kabin
alanına ve rahat şezlonglara sahip.
Giriş, otopark, şezlonglar ve piknik masaları için ücret alınıyor.
Sığ kumsalı sayesinde su daha sıcak ve bu özellikle çocuklu ailelerin favorisi haline
geliyor. Sedir Adası ise yaklaşık 45 dakikalık yüzme mesafesinde, bu da adaya bir kaçış
ve keşif fırsatı sunuyor.
Özel bir plaj olmasına rağmen, ulaşım bilgileri genellikle Marmaris'te paylaşılmaz. Bilgili
olanlar genellikle kendi özel araçlarıyla gelirler. Yaz aylarında ise Çamlı minibüsleri,
İncekum'a yolcu taşır. Ancak, tüm motorlu araç sahipleri, İncekum'un otoparkına
geldikten sonra plaja traktörle taşınır, bu da plajın doğal ve korunaklı kalmasını sağlar.
TAŞBÜKÜ
Taşbükü koyunda, birkaç yıl önce yaz-kış hizmet veren bir pansiyon bulunmaktaydı.
Ancak, bu koy İstanbul'daki İstinye Park'ın sahibi tarafından satın alındı. Koyda, eskiden
Devlet Planlama Teşkilatı'nın sosyal tesis olarak kullanılan beton yapı bulunmaktaydı. Bu
yapı, restore edilerek yeniden hayata geçirildi, ancak maalesef artık halkın erişimine
kapatıldı.
BONCUK KOYU
Sahil boyunca sıralanan palmiye ağaçlarının gölgesinde, birkaç yıl boyunca kurulu
hamakları ve çadırlarıyla kampçılara orta düzeyde bir hizmet sunan Boncuk, geçtiğimiz
yıl İstanbul'dan gelen bir ailenin kiralamasıyla yeniden işleve geçti. Yenilenerek hayata
tekrar döndü. Denizi genellikle dalgalı ve ılık olan bu yer, kum köpekbalıklarıyla ünlü en
ıssız plajlardan biriydi. Ancak yinede bayram günlerinde adım atacak yer bulmak
neredeyse imkansızdı. Daha sonra sadece belirli bir kitleye hizmet eden seçici bir işletme
tarafından kiralandı ve yeniden yapılandırıldı. Sonuç olarak artık tekrar halkın erişimine kapalı.